30 Kasım 2014 Pazar

GİZLİ

GİZLİ

Gecenin hüznüdür belki bütün bunların anlamı;
Yani aşkın ve öfkenin, acının ve şefkatin, zenginliğin ve yoksulluğun hatta senin..

Senin bile anlamın bölük pörçük bir bulmaca gibi ışık yılı uzak yıldızlarda gizlidir belki.

Belki de sağ tarafımın kıyısında, nefesimin buğusunda, alnımın çatında ya da sağ yanağımın tam ortasında gizlisindir sen...

SERDAR ÖZGÜNEY

1 Ekim 2014 Çarşamba

KAYIP İZ

Yokluğunda, varlık sürdürmeye çalışmak ne anlamsız..
Zira buralar hiç tanıdık değil artık..

Sensizlik bir demiryolu, ben kara tren,
Kayıp izini sürüp duruyorum.

Karlı yollardan geçiyorum,
Yağmurda ıslanıyorum, sessiz sessiz..
Sonbahar yapraklarının sarıya boyadığı,
Yollara bakıyor yüreğim..

Ağaçlar açarken çiçeklerini, geçiyorum aralarından,
Yazın en temmuzunda buhar tüterken yollar,
Ben gene seni arıyorum…

Ey kayıp sevgili..
Ne seni  bulabiliyorum ne rayından çıkabiliyorum.
Devr-i  daim bu yollarda ve hep aynı hizada yol alıyorum…

                                                                                      SERDAR ÖZGÜNEY

Her hakkı saklıdır.

19 Mayıs 2014 Pazartesi

KOLLEKTİF BİLİNÇ VE GELİŞİM FORMÜLLERİ

Türkiye halkı, son zamanlarda yaşadığı toplumsal olayların hazmını kutlanmaya değer bir kollektif bilinç anlayışıyla ele aldı ve umarım bu durum gün geçtikçe güçlenir.
Zira gelişmiş topluluklara baktığımızda temelde birey olmasının yanında toplum ''biz'' diye ses çıkarır hep. Ne yazık ki çok yakın tarihe kadar bu ülkede batıdaki doğudakinin, güneydeki kuzeydekinin derdinden ve sıkıntısından bihaberdi. Ancak son zamanlarda ciddi ve çok yararlı bir toplumsal bilinç gelişti, buna isterseniz küreselleşmenin Türkiye'deki etkileri diyin isterseniz teknoloji v.s. Ancak ne derseniz diyin bu halkın bireylerinin birbirinin acılarına sevinçlerinden daha çok sahip çıkma potansiyelinin ne kadar birikmiş ve gelişmiş olduğu bir gerçektir.

SOMA'DA YAŞANANLAR ELBETTE OLAĞANÜSTÜ VE TEPKİ DUYULMASI GEREKEN BİR DRAM. ZİRA MADENCİLİK TARİHİNE BAKTIĞIMIZDA; 2014 YILININ TÜRKİYESİNDE  YAŞANAN BU ELİM OLAY DİĞER ÜLKELERDE YÜZYILLAR ÖNCE YAŞANMIŞ VE TARİH OLMUŞ OLAYLARA EŞDEĞER. ELBETTE BU HALK BU DURUMA MÜSTAHAK DEĞİL. Ne siyasetçi ne gazeteci ne de bir başka kurum ya da kişi toplumsal olaylara karşı değerlendirme yaparken çözümlemeden önce eleştiri veya kanı geliştirmemelidir. Bu tutum birbirinin acısına sahip çıkan bu ülke halkının her bir bireyine büyük haksızlık olacaktır.

Uluslararası Kamuoyunda dahi ciddi bir yankı uyandıran SOMA DRAMI, tıpkı Gezi Parkı olayları gibi bu toplumun Kollektif Bilincinin gelişim seviyesini göstermektedir. PEK TABİ BU ACI OLAY/KATLİAM/DRAM KEŞKE OLMASAYDI DA BİZİM DE KOLLEKTİF BİLİNCİMİZ DE EKSİK KALAYDI! ANCAK ÖLENLERİ GERİ GETİRMENİN MÜMKÜN OLMADIĞI BU SÜREÇTE AYNI VEYA BENZER DRAMLARIN YAŞANMAMASI İÇİN ELEŞTİRİ VE DEĞERLENDİRMELER YAPILMALI SONUÇLAR ÇIKARILMALIDIR. ÇÜNKÜ ANCAK O ZAMAN MADENCİ ŞEHİTLER HUZUR İÇİNDE UYUYABİLECEKLERDİR.

Türkiye gelişmekte olan bir ülkedir ve gelişmekte olan bir ülkenin çektiği/çekebileceği sancılar, böyle bir ülkede atılması gereken, özellikle toplumsal adımlar, yapılması gerekenler tahmin edilebilir ve olası durumlar karşısında proje geliştirilebilir. Ancak bu şekilde çağın ortak gelişim seviyesi yakalanabilir ve gelişim süreci hızlandırılabilir. İşte o zaman yıllardır Avrupa Standartlarının altında yaşamaya mahkum edilmiş bu halk hak ettiği yere gelecektir.

Öncelikle atılan toplumsal adımlarla bireysel aydınlanmanın önü açılmalı cehalet önlenmelidir çünkü cehaletle yönetilen toplumlar her türlü acıyı yaşamaya adaydır. Yakın tarihinde ciddi ötekileştirme politikalarının uygulandığı bilinen Türkiye'de ortak kaderleri olan Kürtler, Türkler, Lazlar ve diğer ırklar arasındaki eşitsizlikler tamamıyla ortadan kaldırılmalı aynı zamanda ırk dışındaki diğer değerlerden kaynaklı özellikle (Alevilik ve Sünnilik kaynaklı) eşitsizlikler de ortadan kaldırılmalıdır. Zira bu tür sorunlar Üçüncü Dünya Devletlerinin sorunlarıdır ve gelişmiş ülkeler bu tarz problemleri en aşağı elli yıl önce çözmüşlerdir.
Cehalet ve eşitsizlik sorunları çözüldükten sonra toplumun refah seviyesini yükseltici ekonomik ve sosyal çalışmalar yapılmalı ayrıca her alanda Uluslararası standart yakalanmaya çalışılmalıdır. Şeffaf yönetim anlayışı ve devletin her kademesine toplumun her kesiminden eşit katılım sağlanmalıdır yani her gelen kendi kadrosu ile gelmemelidir!
İnsana verilen değerin ön planda olduğu, eşitlikçi, demokratik bir yönetim anlayışı gene eşitlikçi ve demokrat bireylerin yetişmesi, sorgulamaktan korkmayan toplumların oluşması ve ben değil biz diye haykıran bireylerin bu konudaki samimiyetiyle mümkün olacaktır.

GEZİ VE SOMA GİBİ DRAMLARI TECRÜBE ETMİŞ BULUNMAKTAYIZ, ZAMANI GERİ GETİRMEK MÜMKÜN DEĞİL ANCAK TECRÜBE ETTİĞİMİZ BU DRAMLARDAN ÇIKARDIĞIMIZ DERSLER VE YUKARIDA BAHSETTİĞİM OLGULAR DİKKATE ALINDIĞINDA BU TECRÜBELERİ VEYA BENZERLERİNİ TEKRAR ETMEK ZORUNDA KALMAYACAĞIZ.
BİREYSEL AYDINLANMANIN GÜN IŞIĞI GİBİ YAYILDIĞI, TOPLUMSAL BİLİNCİN HER GEÇEN GÜN KENDİNİ KATLAYARAK GELİŞTİĞİ, EŞİTLİKÇİ, DEMOKRATİK VE GELİŞMİŞ BİR TÜRKİYE HİÇ DE UZAĞIMIZDA DEĞİL. GÜNÜN ANLAMINA UYGUN OLARAK ŞUNU DA BELİRTMEK GEREKİR Kİ;
M.KEMAL'İN GENÇLERE OLAN GÜVENİNİ BİR DİNAMİZM ALGISI OLARAK DÜŞÜNMELİ VE GENÇLERİ YÖNETİM KADROLARINDA HEVESLİ BİREYLER OLARAK BULUNDURMALIDIR. İŞTE O ZAMAN HAYALİNİ KURDUĞUMUZ TÜRKİYE ÇOK DAHA ERİŞİLEBİLİR OLACAKTIR. BU ANLAMDA 19 MAYIS SPOR VE GENÇLİK BAYRAMINI BURUK BİR SEVİNÇLE KUTLARIM.

TÜRKİYE'NİN BUGÜNÜNDE YAŞANAN DRAMLARIN ÖZELLİKLE SOMA DRAMININ ACISI TARİF EDİLEMEZ ANCAK SEVİNDİRİCİ OLAN İSE  HALKIN BİREYLERİNİN BİRBİRİNE SAHİP ÇIKIŞI VE ORTAK BİR DİL GELİŞTİRMELERİDİR.
YENİ SOMALAR YENİ DRAMLAR OLMASIN GÖZYAŞLARIMIZ ARTIK SADECE ULUSLARARASI BAŞARILARIMIZ İÇİN AKSIN.

          SOMA KAHRAMANLARINA UĞURLAR OLSUN,YOLLARI IŞIL IŞIL AYDINLIK OLSUN...

                                                                                                      AV.SERDAR ÖZGÜNEY
Bu yazının her hakkı saklıdır.